26 Eylül 2010 Pazar

Bunları Biliyor Muydunuz?


Body World’ü henüz gezemedim. Kendime söz verdim, Aralık ayına kadar Türkiye'de, mutlaka gideceğim. Bilmeyenler için Body World; bilim adamı, Dr. Gunther von Hagens’in imza attığı insan vücudunun aslında akıl almaz yapısını gözler önüne seren, çok önemli bir bilimsel eser. “Beden bağış programından çıkan ve bağışlanmış bedenleri kullanan yegane kamuya açık anatomik sergi” olarak geçen bu akıl almaz projede, plastinasyon adı verilen özel bir teknikle işlemden geçen, ölmüş insan vücutları kullanılmış. Birer heykel gibi duran insanların, aslında birer kadavra olduğunu düşünmek insanı biraz ürpertmiyor değil. Değinilecek çok konu var aslında. Organ bağışı gibi ölen birinin başka bir insana hayat vermesi kadar ulvi olan bir konuya henüz gereken hassasiyeti göstermezken, insanların kendi bedenlerini bağışlayarak böyle bir bilimsel çalışmaya katılmaları incelenmeye değer bir dünya bakışı, bir felsefe, bir olgunluk.  Bunlar derin konular; dinsel inançla, bilimsel yaklaşımlarla değil insan olmakla, yaşarken kalıcı bir şeyler bırakabilmek, fayda üretebilmekle ilintili. Derin bir mesele. Bunlara girmeyeceğim.

Projenin sitesini gezerken “Bunları biliyor muydunuz?” tadında birkaç ilginç bilgiye ulaştım. Bakalım siz biliyor muydunuz?

*Bir kadın, ömrü boyunca dünyaya 35 çocuk getirme kapasitesine sahiptir.
Başbakan’ın iletişim danışmanları, bu bilgiye haiz olsalardı acaba Başbakan “Her ailede en az 3 çocuk olmalı” söyleminde ısrar eder miydi? Yoksa “en az” derken acaba dersine çalıştı da bu potansiyelin farkında mı? Yok farkında olsa kapıyı en azından 9’dan açardı. Neden bulmak şartsa;  en azından tek hanelilerin en büyüğü. Kapasite ortada, bilimsel kanıtlar mevcut.

*Gülümsemek 17 kası kullanırken, kaş çatmak 43 tane kullanır. 
Bu demek oluyor ki ; somurtmak, kaş çatmak kısacası negatif olmak güler yüzlü, sevimli ve pozitif olmaktan daha zor. Peki neden o zaman etrafımızda bu kadar çok insan,  zoru seçiyor. 43 kas dile kolay. Ben her zaman dünyaya gülen gözlerle bakmayı tercih ediyorum.  17 kasıma geçer hükmüm. 

*Gülmek ve öksürmek, yürümek veya ayakta durmaktan daha fazla yük bindirir omurgaya.
Gülümsemek 17 kasla mümkün  dedik ama bu görsele ses efekti de download edeyim derseniz; konu, şöyle içten bir kahkahaya geliyor ki işte bu, ağır bir meseleymiş. Son gülen iyi güler lafı boşuna söylenmemiş.  Omurgaya yük bindirmeden önce düşüneceksin J değer mi, değmez mi diye!

*Vücuttaki en güçlü kas, kaba etinizdedir.
En güçlü et kaba etimiz ise hak vermek lazım; TBMM’deki onlarca milletvekili en güçlü kasa kuvvet sürekli oturdukları yerden ahkâm kesiyorlar.  Aklıma bir söz geldi; “Alçakta olan, düşmekten korkmaz”. Mesafe kısa, kaba et sağlam… Düşe kalka devam.

*Doğduğunuzda 350 kemiğiniz vardı. Çocukluk evresinden sonra 144 tanesi birbirine kaynadı.
“Kemiklerim, birbirine girdi” sözünü daha çok büyüklerimizden, beklemedikleri bir durumla karşılaştıklarında, şaşkınlık ve utanç hallerinde söylediklerini duyarım. İnsan, büyüdükçe hataları da artıyor, normaldir kemiklerin birbirine girmesi. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder